“Ölüm Adası” olarak adlandırılan 18 dönümlük arazide yer alan terk edilmiş bir psikiyatri hastanesi, “karanlık turizm” merkezi olarak hayata yeniden döndü. İtalya'da Venedik Lagünü'nde Venedik ve Lido kentleri arasında yer alan Poveglia, bir zamanlar karantina istasyonu ve 160 binden fazla Kara Veba kurbanı için toplu mezarlıktı. İnsanlar, Kara Ölüm'ün en ufak belirtilerini bile gösterdiklerinde tekmelenerek ve çığlık atarak adaya sürükleniyor ve devasa odun yığınlarının içinde canlı canlı yakılıyorlardı. Adanın toprağının ise yaklaşık yüzde 50'sinin insan küllerinden oluştuğuna inanılıyor.
1986'da terk edilmiş olmasına rağmen Poveglia, insanların soykırım, savaş, doğal afetler ve diğer felaketler gibi tarihsel olarak ölüm ve trajediyle ilişkilendirilen yerleri ziyaret ettiği bir trend olan “karanlık turizm” için bir sıcak nokta olarak yeni bir hayat buldu.
Adanın ziyaretçilere kapalı olmasına rağmen, bazı kişiler bir zamanlar veba kurbanları ve akıl hastalarını barındıran çürümeye yüz tutmuş binaların ürkütücü görüntü ve fotoğraflarını çekerek sosyal medya hesaplarında paylaşmaya başladı.
Diğer taraftan Poveglia'nın tarihi kayıtları, yakındaki İtalyan kasabalarından barbar istilacılardan kaçan kadın ve çocuklar için bir sığınak olarak hizmet verdiği MS 421 yılına kadar uzanıyor.
Ada, veba salgını sırasında bir karantina istasyonu haline geldi ve sağlıksız ve aşırı kalabalık koşullar nedeniyle sayısız ölüme yol açtı.”Karantina” kelimesi İtalyanca “'quaranta” kelimesinden gelmektedir ve gemilerin Venedik'e vardıklarında demirde kalmaları gereken kırk gün anlamına geliyor.
TOPRAĞININ YÜZDE 50'Sİ İNSAN KÜLLERİNDEN
Vebaya yenik düşen 160 binden fazla kişi ise 18. ve 19. yüzyıllar arasında adaya gömüldü. Günümüzde , Poveglia'yı ziyaret edenler ayaklarının altında işaretlenmemiş mezarların varlığını hissettiklerini ve toprakta insan kemiklerine rastladıklarını belirtti. Adadaki toprağın yüzde 50'sini insan küllerinin oluşturduğu düşünülüyor.
Bununla birlikte Poveglia’da 1900'lü yılların başlarında açılan pskiyatri hastanesinin karanlık geçmişi, sonunu çan kulesinden atlayarak hazırlayan dengesiz bir doktor tarafından gerçekleştirilen deneysel lobotomiler hakkındaki söylentilerle bir başka gizem katmanı daha ekliyor.
Çan yıllar önce kaldırılmış olsa da, bölge sakinleri çanın ürkütücü sesinin terk edilmiş adada yankılandığını duyduklarını iddia ediyor.
